KONUK YAZARLAR

MHP’Yİ KURTARMAK!..

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin TBMM’nde düzenlediği basın toplantısında, Sincan’da görülen Sinan Ateş Davası ile ilgili sözleri öylesine söylenmiş, kolaylıkla geçiştirilebilecek sözler değildir. (1)

Bahçeli’nin, CHP lideri Özgür Özel, Halk TV’yi ve Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş ile gazetecileri hedef almasını pek çok kişi; “suçluluğun telaşi içerisinde sarfedilmiş sözler” olarak değerlendirmiştir.

Konuşma metni içerisinde geçen şu sözler oldukça dikkat çekicidir:

Milliyetçi Hareket Partisi’ne organize Pensilvanya operasyonu çekenler”, Ülkü Ocakları’nı ne de Milliyetçi Hareket Partisi’ni çiğnetmem”, Kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, kanat çırpan akbabaların da kanatlarını yolar kopartırız”, “Halk Tv ve CHP ayağınızı denk alın. Dört soytarı muhabirle Milliyetçi Hareket Partisi’ni sorgulayamazsınız, sorgulatmayız.” (2)

***

Peki, öyle olsun!

Şimdi de yürürlükteki yasalarımıza göz atalım:

Anayasa Madde 138, fıkra 3- Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz. (3)

Sayın Bahçeli, az yukarıya aynen aldığımız sözleri TBMM’nde yaptığı basın toplantısında söylemiştir.

Sizce de Anayasa’nın 138. maddesi çiğnenmiş midir?..

***

Bahçeli’nin Sinan Ateş Davası’nı Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocaklarının “sorgulanması” olarak değerlendirmesi ise fahiş bir hukuki hatadır.

Zira:

Anayasamızın 38. maddesinin 7 nolu fıkrasına göre “ceza sorumluluğu şahsidir.

Bu hüküm Türk Ceza Kanununun 20. maddesinin 1. fıkrasında (4) bir kez daha vurgulanarak her türlü tereddüt ortadan kaldırılmıştır.

Demek ki:

Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.

Tüzel kişiler için ceza yaptırımı zaten uygulanamaz.

Dolayısıyla eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesinden ötürü MHP ve Ülkü Ocakları hiçbir şekilde sorgulanamaz ve suçlanamaz!..

Aksi yöndeki iddialar sadece “şüphe” uyandırırlar…

***

Suçu işleyenlerin MHP’li, CHP’li veya AKP’li olmasının hiçbir önemi yoktur.

Suçlular bir partinin mensubudur diye kollanamazlar!

Ateş ailesinin avukatları, soruşturmanın genişletilmesini istemişler; Sinan Ateş’in annesi şüphelileri işaret etmiş, ablası Selda Kazanç ise bizzat isim vererek cinayeti azmettirenleri söylemiştir.(5)

Adalet mekanizması bu durumda dava sonuçlanmış diyerek kulağının üzerine yatamaz!

Soruşturmayı genişletmek ve derinleştirmek zorundadırlar ve bu çağdaş hukukun bir gereğidir.

Talepte bulunanları dinlemek ve kanıtlarını sorduktan sonra, o yönde soruşturmayı sürdürmek hukuki bir zorunluluktur…

Ama olmadı!..

***

Sonuç olarak:

Her suçlunun bir siyasi görüşü vardır ve bu normaldir.

Böyle olduğu için suçlunun siyasi görüşü suçlanamaz/suçlanmamaktadır!..

Suçlar bireyseldir ve hiçkimsenin yakınları veya mensup olduğu parti ya da tüzel kişilik, kişinin işlediği suçtan dolayı suçlanamaz, yargılanamaz…

İslâm Hukuku’nda bile var olan (6) “cezaların şahsiliği ilkesini” Bahçeli’nin bilmiyor olması düşünülemez.

Dolayısıyla MHP ve Ülkü Ocakları’nı sanık sandalyesine oturtan; adil yargılama yapılmasını ve hukukun üstünlüğüne uyulmasını isteyenler değil, bizzat Bahçeli’nin tehditkâr açıklamalarıdır…

Olayda “makul şüphe”nin (7) bulunması bile soruşturmanın genişletilmesi için yeterli iken, bundan kaçınılmış olması adalete güven duygusunu zedelemiştir…

Sinan Ateş’in;

Eşi Ayşe Ateş’in 8 koruma ile gezmek zorunda bırakılması Türkiye’nin ayıbıdır.

Ablası Selda Kazanç’ın saldırıya uğraması iktidarın yüz karasıdır.

Annesi Saniye Ateş’in feryadına duyarsız kalınması ise adaletin sınıfta kaldığının karnesidir…

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR

(1) https://www.youtube.com/watch?v=rwwUXv_6ArU

(2) “Milliyetçi Hareket Partisi Ankara 32.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve ikincisi dün başlayan malum davanın duruşmalarını dikkatle takip etmektedir. Çok söze gerek yoktur. Aslında buna değecek hiç kimse yoktur. Ben az söyleyeyim, muhatapları çok anlasın, bizim için yeterlidir. Milliyetçi Hareket Partisi’ne organize Pensilvanya operasyonu çekenlere ne Ülkü Ocakları’nı ne de Milliyetçi Hareket Partisi’ni çiğnetmem, hayır çiğnerim diyenler varsa, istedikleri yerde, bu davaya hayatını adamış inanmış bir Ülkücü olarak hepsini birden heyecanla beklerim. Özgür Özel sana diyorum, iddiaların aynen şahsın gibi çürüktür, bastığın yaş tahta, bindiğin patlak lastikli dolmuş, tutsağı olduğun tezvirat cambazlığı seni hiçbir yere götürmeyecektir.

Milliyetçi-Ülkücü Hareket’i karanlık ağızlarına alıp ileri geri konuşan sefillerle hem bu dünyada, hem de Mahkeme-i Kübra’da sonuna kadar hesaplaşmak Rabbim’den yegane dileğimdir. Yaşına başına bakmadan önüne gelen mikrofona konuşmak, siyasi kışkırtmanın ve uzaktan kumandalı oyunun figüranı olmak bir hanımefendiye asla yakışmayacaktır.

Herkes haddini bilsin, hudut ihlalinden kaçınsın, kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, kanat çırpan akbabaların da kanatlarını yolar kopartırız. Mahkeme kararı açıklanmadan, adalet yerini bulmadan, güya ve gıyaben hüküm verenler iftiralarının günahına iki cihanda da katlanacaklar, camiamız bu rezillere hakkını hiçbir zaman helal etmeyecektir.Buradan sesleniyorum; Halk Tv ve CHP ayağınızı denk alın. Dört soytarı muhabirle Milliyetçi Hareket Partisi’ni sorgulayamazsınız, sorgulatmayız.”

(3) A. Mahkemelerin bağımsızlığı

MADDE 138- Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.

Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez; genelge gönderemez; tavsiye ve telkinde bulunamaz.

Görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisinde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz.

Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.

https://www.anayasa.gov.tr/tr/mevzuat/anayasa/

(4) Ceza sorumluluğunun şahsiliği
Madde 20- (1) Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.
(2) Tüzel kişiler hakkında ceza yaptırımı uygulanamaz. Ancak, suç dolayısıyla kanunda öngörülen güvenlik tedbiri niteliğindeki yaptırımlar saklıdır.

(5) https://gazeteoksijen.com/turkiye/sinan-atesin-annesi-saniye-ates-benim-oglumun-katilleri-disarda-azmettiricileri-burada-224191

(6) https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2180569

(7) CMK Madde 6 – Makul şüphe, hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphedir.

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir