“NEW ORDER” (1)
Hizbullah, Nasrallah’ın öldüğünü doğruladı. (2)
Netenyahu, “daha işimiz bitmedi” dedi. (3)
İsrail Başbakanı Binyamin Netenyahu, Hizbullah Lideri Hasan Nasrallah’ın ölümüne ilişkin yaptığı açıklamada iki kez Hizbullah’ın “İsrail’i yok etmek” amacıyla kurulduğuna vurgu yaptı. (4)
Önce:
“Nasrallah ve yardımcılarının İsrail’i yok etme plânlarının mimarları” olduklarını belirtti.
Ardından:
“Bir yıl önce düşmanlarımız İsrail’in yok olma yolunda olduğunu düşünüyordu” dedi…
***
Haberin devamını okumadan doğrucu ansiklopediye gidelim.
“Hizbullah” maddesinde şunlar yazıyor:
“Allah’ın partisi veya Allah’ın hizbi”!..
Allah’ın da partisi mi olurmuş!?
Bu soruya mantıklı bir yanıtını hiçbir yerde bulamadım.
Hizbullah’ı kuranlara Yüce Tanrı sanki yetki vermiş de onun adına “parti” (5) kurmuşlar!
Çok iddialı bir isim ve hatta baştan aşağıya “şirk“e (6) bulaşmış gibi…
***
Ansiklopediden devam edelim.
Hizbullah:
“Lübnan’da bulunan, hem sivil hem askeri kanadı olan Şii inançlı siyasi ve askeri parti. 1982 yılında başta İsrail’i o zamanlar işgal etmekte olduğu Güney Lübnan’dan çıkarmak ve ardından İsrail’i yıkmak amacı ile kurulmuştur.” (7)
Hizbullah, Ayetullah Humeyni taraftarıdır ve amaçları arasında İran’daki devrimi Ortadoğu’da yaymak olduğu da bilinmektedir.
Bence:
Asıl üzerinde durulması gereken nokta, Hizbullah’ın “İsrail’i yok etme” amacıdır.
Bütün dünyanın tanıdığı bir devleti “yok etme” amacıyla kurulan bir örgütün, dünyada ne kadar kabul göreceği Birleşmiş Milletler’in suya-sabuna dokunmayan ve yaptırım da içermeyen tutumundan (8) zaten bellidir…
***
Hizbullah’ın “İsrail’i yok etme” gibi bir amacının olmadığı ya da bu söylemin abartılı bir itham olduğuna ilişkin bir tek cümleye hiçbir yerde rastlamadım.
Bir devleti “yıkma” veya “yok etme” gibi bir amaçla kurulan bir örgütün, dünya kamuoyundaki desteğinin fanatik gruplarla sınırlı kalacağına kuşku bulunmamaktadır.
Asıl önemlisi; yıkılması amaçlanan ülkenin yöneticilerine kendilerini yıkmak isteyen güçleri yok etme fırsat ve olanağının verilmiş olmasıdır.
“Meşruiyet” zemini sağlamıştır.
Hamas‘ın saldırısı ile başlayan İsrail’e karşı saldırıları sonunda ölen sivillerin sayısının 40 bine ulaşmasını, çoğunluğun kınaması şöyle dursun neredeyse “hak edilen bir sonuç” olarak görülmeye başlamıştır!..
Aynı şekilde Lübnan’a karşı yapılan saldırılar karşısında da dünya beklenen tepkiyi ne yazık ki vermedi/vermiyor…
***
Bu suskunluğun arkasında İsrail’i “meşru savunma” çizgisinde görme yanılgısı vardır…
Bu anlayışın yerleşmesinde ise; ABD, Kanada, İsrail, Avustralya ve Suudi Arabistan’ın Hizbullah’ı terör örgütü olarak ilân etmelerinin azımsanmayacak etkisi vardır.
Bu yüzdendir ki; İsrail’in sivil halkı hedef alan insanlık dışı saldırıları karşısında uluslararası kuruluşlar “kınama” bildirileri ve “endişe duyma” açıklamalarının ötesinde sonuç getirecek bir eyleme geçemiyorlar…
***
Halbuki gerçekler çok daha başkadır.
İsrail’in başka ülkelerin topraklarında gözü vardır:
“Arz-ı mevut” (9) Yahudilerin gündemden düşmüş ve eskimiş bir ideali değildir.
İsrail devletini yönetenlerden; İsrail’in “vadedilmiş topraklar” gibi bir hedefinin olmadığını duyanınız var mı?
Tevrat’ın Tekvin kitabının 15. Bab’ında şöyle yazmaktadır.
“Fırat nehrinden Nil nehrine kadar olan geniş bölge İsrailoğulları’na vaadedilmiştir.” (10)
***
Tanrı’nın bu “buyruğu” yüzünden İsrail devleti Türkiye için de bir tehdittir.
Hiçbir devlet topraklarında gözü olan bir başka devleti hoş göremez, gizli-açık amaçlarına hizmet edecek şekilde desteklemez/destekleyemez!..
Dinsel nedenlerle değil, toprak bütünlüğümüzü tehdit ettiği için İsrail’in karşısındayız…
***
İran, “direniş güçleri“ni destekleyeceğini açıkladı. (11)
ABD, “İsrail’i korumaya devam edecekleri” sözünü yineledi. (12)
Netenyahu ise son saldırıya “New Order” (Yeni Düzen) adını verdi!..
***
Yanıtı aranması gereken soru şudur:
Biri ötekini “yok etme” amacıyla hareket eden iki örgüt veya devletten, biri yenilmedikçe bu kirli savaş biter mi?
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün :
“Araplarla iyi ilişkiler geliştirin, ancak aralarındaki anlaşmazlıklarda taraf olmayın” (13) şeklindeki vasiyet niteliğindeki tavsiyesinin ne kadar doğru, yerinde ve haklı olduğu bu olaylar nedeniyle bir kez daha ortaya çıkmıştır…
Sağduyunun daima galip gelmesi dileğiyle…
Av. Cemil Can
DİPNOTLAR:
(1) New Order (Yeni Düzen), Nazi Almanyası’nın egemenliği altındaki fethedilmiş bölgelere empoze etmek istediği siyasi düzendi. Netenyahu’nun bu adı kullanması dikkat çekicidir.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Yeni_D%C3%BCzen_(Nazizm)
(2) https://www.youtube.com/watch?v=TF0MUjhNCuc
(3) https://www.yenicaggazetesi.com.tr/netanyahu-daha-isimiz-bitmedi-844529h.htm
(5) Parti, belirli bir ülkenin seçimlerinde yarışacak adayları koordine eden siyasi bir örgütlenmedir.
(6) https://islamansiklopedisi.org.tr/sirk
(7) https://tr.wikipedia.org/wiki/Hizbullah_(L%C3%BCbnan)
(8) “Filistin’in Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na (BMGK) sunduğu ve İsrail’in Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’daki “hukuksuz varlığına” bir yıl içinde son vermesini talep eden bir karar tasarısı Çarşamba günü ezici bir çoğunlukla kabul edildi.
Acil özel oturum için toplanan 193 üyeli kurulda yapılan oylamada tasarı, 14’e karşı 124 oy ile kabul edilirken, 43 ülke çekimser kaldı. Çekimser kalanlar arasında İsrail’in en yakın müttefiki olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) de yer aldı.”
(9) “Arz-ı mev‘ûd tabiri Kur’ân-ı Kerîm’de geçmemekte, ancak Hz. İbrâhim ve Lût’un “bereketli kılınmış” bir diyara ulaştırıldıkları anlatılmaktadır (el-Enbiyâ 21/71).”
https://islamansiklopedisi.org.tr/arz-i-mevud
(10) “O günde Rab, Abraham’la ahdedip dedi:Mısır irmağından büyük ırmağa, Fırat ırmağına kadar bu diyarı, Kenileri, Kenizzileri ve Kadmonileri ve Hittileri ve Perezzileri ve Refaları ve Amonileri ve Kenanlıları ve Girşarileri ve Yebusileri senin zürriyetine (soyuna) verdim.”
(11) https://tr.mehrnews.com/news/1896311/Son-24-saatte-%C4%B0ran-da-ya%C5%9Fanan-geli%C5%9Fmeler
(12) https://www.youtube.com/watch?v=Wd8TvSamsTs
(13) https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/guneri-civaoglu/ataturk-ten-5-dis-politika-ilkesi-2171563