KONUK YAZARLAR

“KREDİ KARTI BULUNDURMA VERGİSİ”!..

0850 ile başlayan bir numaradan çağrı geldi mi telefonumu açıp açmama konusunda hep tereddüt yaşarım.

Öğrendim k (konumdan bağımsız) olan bu numaraları genellikle şirketlerin çağrı merkezleri kullanıyor.

Çoğunlukla da karşınıza 20’li yaşlarda olduğu izlenimi veren bir genç hanım operatör çıkar:

Söze “görüşmelerimiz kalite standartları gereği kayıt altına alınmaktadır” diye başlarlar.

Bu giriş cümlesini bulanı kutluyorum.

Kayıt altına alma” uyarısı, hakaret ve küfür etme seçeneğini büyük oranda ortadan kaldırıyor…

***

Dün telefonun çaldı, arayan numara 0850 ile başlıyordu.

Operatör kimi aradığını biliyor, ismimi söyledikten sonra (X) bankasından aradığını söyledi.

X Bankası ile çalıştığım için “buyurun sizi dinliyorum” dedim.

Kredi kartı limitinizi 100 bin liranın üzerine çıkarmaya karar verdik, onaylıyor musunuz?” dedi.

Ne zaman ne kadar paraya ihtiyacımız olacağı belli mi olur.

Emekliler için kredi kartı adeta bir güvencedir; bu düşünceler içerisinde “onaylıyorum” dedim.

Konuşma sırasında, müşteri temsilcisinin gerçekle örtüşmeyen “aylık geliriniz 93 bin liranın üzerinde görülüyor” sözü dikkatimi çekti…

Tam da “Yok o kadar gelirim, 17 bin lira emekli maaşı alıyorum; bağ-bahçeden de elde ettiğim ürünlerin parasal değerini aylara bölsek kesinlikle o miktarı bulamaz” demeye hazırlanıyordum ki, beni iki maddelik ankete yönlendirdi.

Dolayısıyla yanlış bilgiyi düzeltme olanağını kaçırdım.

Aylık gelirim kayıtlara 93 bin lira olarak girdi!

Birinci soru müşteri memnuniyeti ile ilgiliydi, ona 5 üzerinden 5 verdim…

İkinci soruyu hatırlamıyorum

Aylık gelirimin 93 bin lira olarak kayıtlara girmesi ise canımı sıktı; ileride başımı derde sokar mı diye içime bir kurt düştü…

***

Bir gün sonra gazetelerde bir haber:

AKP, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na yeni kaynak sağlamak için kredi kartı limiti 100 bin liranın üzerinde bulunanlardan yıllık 750 TL fon payı kesintisi öngörüyor.

AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, zorunlu fon kesintisini, “İsrail’in bir sonraki hedefinin Türkiye olması” ihtimaline dayandırdı. (1)

Her ne kadar İsrail lideri Herzog, “İsrail’in hiçbir zaman Türkiye’ye karşı bir plânı olmadığını açıkça belirtmek isterim” diyerek (2) Erdoğan’ı yalanladıysa da geri adım atılmadı…

Bu korku ile 70 milyar TL toplanacakmış…

Belli ki bu da “beka meselesi”dir!..

***

Kredi kartının limitine göre vergi alınabilir mi?” sorusu aklıma takıldı.

Biraz araştırdım, bu konuda bir yoruma ve bilgiye rastlamadım.

En iyisi “yapay zekâ“ya sormak diye düşündüm ve sordum.

Yapay zekanın yanıtını tuttum:

Dedi ki:

“Vergi, genellikle “ekonomik değeri olan” çeşitli varlıklardan, gelirlerden ve harcamalardan alınır.

Bireylerin ve işletmelerin kazançları üzerinden “gelir vergisi“dir; (3) sahip olunan mülkler ve diğer varlıklar üzerinden “servet vergisi“dir (4); mal ve hizmet alımları üzeriden “tüketim vergisi“dir (5) ve yurt dışından alınan veya yurt dışına satılan mal ve hizmetler üzerinden “ithalat ve ihracat vergisi“dir. (6)

“Kredi kartı limiti vergisi”, vergi hukukunda bir ilktir ve o da AKP’ye aittir.

“Yaparsa AKP yapar” diyorlardı ya, ne kadar da doğruymuş meğer…

Bir de işe başlarken ne diyorlardı:

“Allah utandırmasın.”

Bu dualarını da Ulu Tanrı kabul etmiş gibi görünüyor.

Gerçekten de hiç utanmıyorlar!…

***

Vaktiyle cüzdanıma özenle yerleştirdiğim ve çoğunu da bankaların ben istemeden gönderdiği kredi kartları, şimdi oldu mu başıma “vergi kaynağı“!

Bir kartın borcunu diğeriyle ödeyip, bir dönem atlatma dönemi de böylece bitiyor anlaşılan.

Peki, 24 saatte benzine iki kez zam (7) yapılan bu ülkede nasıl yaşayacağız söyleyin bari.

Sudan’dan sıfır vergi ile ithaline izin verilen; 500 ton at, eşek ve domuz etinin (8) kime yedirileceğini tahmin edebiliyorum…

 

***

Bizim bildiğimiz vergiler kamu hizmetlerinin finanse edilmesi ve ekonomide dengenin sağlanması amacıyla toplanır…

Yandaşlara kaynak aktarmak için değil!..

Bütün bağımsız ekonomistler, enflasyonun en acımasız ve adaletsiz vergi olduğunu söylerler.

Uzmanlar, enflasyonun dizginlenememesi ve kötü işleyen ekonomik politikalar nedeniyle Türk halkının son birkaç yılda nasıl fakirleştiğini anlata anlata bitiremiyorlar… (9)

***

Peki, toplanan bu paraları ne yapıyorlar?

Paralarını Kur Korumalı Sistem‘de değerlendirenlere, uyuşmazlık halinde “tahkim” (10) yolunu seçen Yap İşlet Devret Modeli ile iş yapan yerli-yabancı şirketlere, siyasi iktidara yakın müteahhitlere ve ülke ekonomisine hiçbir katkısı olmayan ve AKP’ye oy vermekten başka bir işe de yaramayan; cemaat, tarikat ve vakıflara aktarıyorlar…

Bu sorunun yanıtı ise daha yakıcı başka bir soruyu gündeme taşıyor.

Bu “yağma düzeni“ne ne zaman son verilecek?

Türk halkı, bu kötü gidişe ne zaman “dur” diyecek?..

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://www.bbc.com/turkce/articles/cq64p99mn6jo

(2) https://www.sozcu.com.tr/erdogan-a-israil-liderinden-yanit-oyle-bir-planimiz-yok-p91309

(3) Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi

(4) Emlâk Vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi ve Veraset ve İntikal Vergisi

(5)Katma Değir Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Verisi (ÖTV)

(6) Gümrük Vergisi

(7) https://halktv.com.tr/ekonomi/benzine-24-saatte-2-kez-zam-geldi-424558h

(8) https://www.karar.com/guncel-haberler/sudana-yuzde-100-gumruk-indirimi-500-ton-at-esek-veya-500-ton-domuz-eti-1899197

(9) https://youtu.be/rJ2xq7fb3gE

(10) https://ticaret.gov.tr/hizmet-ticareti/yurtdisi-yatirimlar/uluslararasi-yatirim-anlasmazliklarinin-cozumu-tahkim,

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir