KONUK YAZARLAR

HEYKELCİĞİN ELİNE ANLAT!..

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin:

“Türkiye’de eğitim veren iki Fransız okulunun hukuki statüsü konusunda yaşanan anlaşmazlık üzerine, bu okullara ‘yasal mevzuata‘ uymadıkları takdirde ‘işlem yapılacağını‘ açıkladı” (1)

Prof unvanlı Sayın Bakanımız, Alman ve Fransız Büyükelçiliklerine bağlı olarak 31 yıldır faaliyetlerini sürdüren okullar için bu sözleri söyledi.

Yapılacak işlem bellidir:

Müfredatı uygulamazlarsa; verdikleri eğitim ve diplomaları geçersiz sayılıp sistem dışına atılacaklar.

Bu noktada yabancılara dayatılan “yeni müfredat” (2) nedir sorusunun cevabı önem kazanıyor.

MEB‘in yeni müfredatında toplam 572 sayfa ayrılan ve “Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi” dersi zorunlu (3) tutuluyor.

Bazı çevreler bunun laikliğe aykırı olduğunu ileri sürerek “seçmeli ders” olarak okutulmasının uygun olacağı görüşündeler. (4)

Buna karşılık gayrimüslimlerin Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi (DKAB) dersinden “muafolmamaları gerektiğini savunanlar da var.

Onlara göre, Müslüman olan Türkiye’de yaşayan gayrimüslimlerin, İslâmiyet hakkında bilgi sahibi olmaları gerekir. (5)

***

MEB’in tanımayacağını söylediği Türklerin de kabul edildiği bu yabancı okullar için Dışişleri Bakanlığı Almanya ve Fransa’ya nota verdi.(6)

Büyük olasılıkla bu ülkeler, Türkiye’deki okullarına Türk öğrencileri kabul etmeyerek sorunu kendi açılarından çözmüş olacaklardır.

Laiklik ilkesini ödünsüz uygulayan bu ülkelerin; türban, şalvar, takke vb gibi kıyafetleri giymeyi serbest bırakan ve laiklik ilkesine açıkça aykırı olan yeni müfredat dayatmasına boyun eğmeleri beklenmemelidir…

***

Ülkemizde; Amerikan, Fransız, Alman, İtalyan ve Avusturya elçiliklerinin açmış olduğu 10 lisenin 11 okulu bulunmaktadır. (7)

Bakalım onlar yeni müfredat dayatması karşısında nasıl bir tavır takınacaklar.

Bunların yanında bir de İstanbul-Bağcılar’da Suriyelilerin açtığı imtiyazlı Awael Koleji vardır. (8)

Bu okulda resmi dil Arapça, kız ve erkek öğrenciler ayrı sınıflarda ders görüyorlar.

Tevhid-i Tedrisat Kanununa (9) aykırı eğitim verildiği çok açıktıır.

Okulda Türkçe tabela bile yoktur, bu okul neden görmezden geliniyor anlamak mümkün değildir!?

Çifte standartın uygulanmadığı alan neredeyse kalmadı ülkemizde…

***

Bütün egemen ülkelerin, milli eğitim politikalarını ülkelerinin her noktasında uygulama hakları kuşkusuz vardır.

Bu egemen ülke olmanın doğal bir sonucudur.

Buna karşılık, yabancı devletlerin de kendilerine dayatılan eğitim sistemine itiraz hakları bulunmaktadır.

Yabancı devletler, kendilerine dayatılmak istenen yeni müfredatın amacını,(10) Türk Milli Eğitim Politikasına uyuyor mu diye sorguluyorlar!

Bizim yapamadığımız şeyi onların yapmasını beklemek, 22 yılda temel eğitimimizin ne duruma getirildiğini gösteriyor.

Din, Ahlak ve Değer” başlığı altında; “Kur’an-ı Kerim”, “Kuran-ı Kerim’in Anlam Dünyası”, “Peygamberimizin Hayatı”, “Temel Dini Bilgiler”, “Türk Düşünce Tarihi” ve “Klasik Ahlak Metinleri” gibi derslerin yer alması ve öğrencilerin, bu seçmeli derslerden birini seçmek zorunda bırakılmaları (11) kabul edilemez…

Avrupa, 16. yüzyılda “dinde reform”u (12) başararak; bilimin önünü açtıktan sonra, hayatın her alanında köklü değişim ve dönüşümler gerçekleştirmiştir.

İslâm dünyasında ve bizde ise; hadis uydurmaları, tasavvuf ve tarikat kültürü ile fıkıh taklitçiliği (13) gelişmenin ve yenilenmenin önündeki temel engeller olarak kalmaya devam ettikten başka, her geçen gün daha de kökleşip yerleşmişlerdir…

Bugün yaşanmakta olanlar bu çıkmazın acı sonuçlarıdır…

***

Göbekli Tepe‘yi (14) duymadık diyemezsiniz.

Tepe ve çevresindeki 11 arkeolojik alan, Anadolu’nun ve Yukarı Mezopotamya’nın yerleşik hayata geçen en eski topluluklarına ev sahipliği yapıyor.

Göbekli Tepe’nin tarihi MÖ 9600’lere kadar uzanıyor ve yaklaşık 1500 yıllık kesintisiz bir süreci yansıtıyor.

Yeni buluntular arasında insan figürleri var.

Arkeologlar, daha yeni 11.000 yıllık olduğu tahmin edilen ve cinsel organını tutan dev bir adamın heykelini keşfettiler.

Sadece bu bilgi bile insanın yer yüzendeki varlığının din kitaplarında yazdığı gibi (15) olmadığını gösteriyor.

İncil’e göre adem 930 yıl yaşadıktan (16) sonra ölmüş!

Tevrat’ta dünyanın ömrünün 10 bin yıl (17) olduğu yazıyor!

İslâm düşünürleri, Kuran’daki “yıl” kavramının, dünyadaki yıl kavramı ile aynı olmadığını savunarak, (18) işin içerisinden çıktılar!

***

Bütün bu yaşanılanlar ile anlatılanlardan şu sonuç çıkıyor:

Okullarda din eğitim ve öğretimini esas alırsanız, bilime ters düşersiniz.

Bilime ters olan fikirlerle yetişen nesiller ise bilimi esas alarak eğitilenlerle hiçbir alanda yarışamazlar.

Dolayısıyla tüketim toplumu yaratmaktan başka bir iş yapmış olmazsınız…

Türk halkına ve gelecek nesillere böyle bir haksızlığı yapmaya ne hakkınız var?!

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) https://tr.euronews.com/2024/07/24/milli-egitim-bakani-mevzuata-uymayan-fransiz-okullarina-islem-yapilacagini-acikladi

(2) MEB’in açıkladığı yeni müfredatta Din Kültürü, Peygamberimizin Hayatı, Kuran-ı Kerim ve Temel Dini Bilgiler dersleri hesaba katıldığında din öğretimine toplam 572 sayfa ayırdığı iddiası doğrudur.

https://www.dogrulukpayi.com/dogruluk-kontrolu/meb-in-acikladigi-yeni-mufredatta-din-ogretimine-toplam-572-sayfa-ayirdigi-iddiasi-dogru-mu

(3) 1982 Anayasasının 24. maddesi, “Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin ilköğretim ve liselerde okutulan zorunlu dersler arasında yer alır hükmünü içermektedir. Bu uygulama günümüzde de devam etmektedir.

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=2709&MevzuatTur=1&MevzuatTertip=5

(4) “AİHM’deki dava çok büyük bir sürpriz olmazsa Türkiye’nin aleyhine sonuçlanacaktır. Çünkü hem Strazburg içtihadı hem de Türkiye’nin 2003’de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’nin denetim organı olan İnsan Hakları Komitesi’nin görüşünde açıkça ortaya çıkan üç ana nokta vardır:

a.Devlet okullarında müfredatta din dersi bulunabilir.

b.Din dersi bir dini doktrinin öğrencilere aşılanması şeklinde yürütülemez.

c.Din dersi zorunluysa ya öğrencilere ayrım gözetilmeksizin din dersinden muaf olma imkânı tanınmalı veya velilerin rızasına uygun başka alternatifler gösterilmelidir. “

https://blog.insanhaklariokulu.org/zorunlu-din-dersi-gercekten-zorunlu-mu/

(5) “Türkiye’de diğer dinlerin öğretimi ile ilgili bir sorun bulunmamaktadır. Diğer dinlere mensup olanlar Lozan Antlaşması hükümlerine bağlıdır ve Türkiye’de yaşayan Hıristiyan ve Yahudiler kendi din eğitimlerini kendileri düzenlemektedir. Sadece Süryani kilisesi bu dönemde böyle bir talepte bulunmamıştır. Ancak Müslüman olmadığını belgeleyen her öğrenci din dersinden muaf tutulmaktadır. Aslında gayrimüslimlerin DKAB dersinden muaf olmamaları gerekirdi. Zira gayrimüslimler nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’de yaşamaktadırlar ve İslamiyet hakkında bilgi sahibi olmaları gerekmektedir.”

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/799609

(6) https://anlatilaninotesi.com.tr/20240725/mebten-fransizlarin-ardindan-alman-okuluna-da-nota-turk-vatandaslari-kabul-etmeyecegiz-1086189047.html

(7) https://www.drdatastats.com/turkiyedeki-yabanci-liseler/#google_vignette

(8) https://okul.com.tr/kolejler/awael-koleji-545

(9) https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.3.430.pdf

(10) Bu temel felsefeye uygun olarak geliştirilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi (4-8. Sınıflar) Öğretim Programıyla; 1739 Sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nda yer alan “Türk Millî Eğitiminin Genel Amaçları ve Temel İlkeleri”ne uygun olarak öğrencilerin;

a. Dinî ve ahlaki kavramları tanımaları,

b.Dinin sosyal hayat, kültür ve medeniyet unsurları üzerindeki etkilerini kavramaları,

c. Farklı inanç ve yorumları tanımaları ve bunlara saygı duymaları,

d. Çevresindeki dinî davranış, yorum, tutum ve deneyimlerin farkında olmaları,

e. Ahlaki değerleri tanımaları ve bunları içselleştirmeleri,

f. İslam dininin ana kaynaklarını tanımaları,

g. Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayatını ve örnek ahlakını tanımaları,

h. İslam dininin inanç, ibadet ve ahlak ilkelerini açıklamaları,

i. Bazı dua ve surelerin muhtevasını ana hatlarıyla tanımaları,

j. İnanç ve ibadetlerin davranışları güzelleştirmedeki olumlu etkisinin farkına varmaları

amaçlanmaktadır.

https://dogm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2019_02/25182918_DKAB_4-8_9-12_Ogretim_Programi_Turkce.pdf

(11) https://medyascope.tv/2023/12/14/ogrencilere-secmeli-ders-adi-altinda-zorunlu-din-ahlak-ve-deger-dersi-verilecek/

(12) https://tr.wikipedia.org/wiki/Reform_(tarih)

(13) https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/583600

(14) https://arkeofili.com/gobeklitepe-ve-karahantepede-gercek-boyutlu-heykeller-bulundu/

(15 ) Kutsal Kitap’ın ayetlerine dayanan bir hesaplama MÖ 4026’yı Adem ve Havva’nın yaratılış yılı olarak gösterir. MS 9. yüzyıldan bu yana, MÖ 3762 ile 3758 arasındaki çeşitli tarihler, Yahudi bilginler tarafından yaratılış zamanı olarak öne sürülmüştür. Ancak kesin tarih MÖ 7 Ekim 3761, artık Yahudilikte genel olarak kabul edilmektedir. İlk Hristiyan tarihçiler Sezariyeli Eusebius (MS 325 civarında) ve Hieronymus (MS 380 civarında), Yunanca Septuagint’e dayanarak, Mesih’in doğumunu MÖ 5200’e ve dolayısıyla yaratılış’ı MÖ 5199’a tarihlendirdiler. Bunu Martyrologium Romanum’un ilk baskıları ya da İrlandalı Dört Usta’nın Yıllıklar’ı izledi. İslam’da, rolü insanlığın babası olan Adem, Müslümanlar tarafından saygıyla karşılanır. Havva, “insanlığın annesi”dir.Adem ve Havva’nın yaratılışına Kuran’da atıfta bulunulur, ancak farklı Kuran yorumcuları gerçek yaratılış hikayesi hakkında farklı görüşler verirler. (Kur’an, Nisa Suresi, 1. ayet) Bu görüşlerin, insanların kendine özgü olmadığından ve genetik kanıtların gösterdiği gibi hominidlerle yakın akrabalığından dolayı efsane olduğu açıktır ve bilimsel açıdan bir değeri yoktur.

https://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%82dem_ve_Havva

(16) https://incil.info/arama/Adem

(17) Tevrat’ta bütünüyle dünyanın ömrünün 10 bin yıl olduğu, Âdemi’in ise MÖ 3761 de yaratıldığı, söylenir. Bu da Âdem’den günümüze kadar 5780 yıllık bir geçmişin olması demektir

https://www.kutsalkitap.org/havva-kimdir/?utm_source=google-search-ads&utm_medium=cpc&utm_campaign=Google+Grant&gad_source=1&gclid=CjwKCAjw2Je1BhAgEiwAp3KY7_IlkgShDsM5fyX25tdbYSAmwsLToAPF8zK-QUqLqBFxVTCwap8_xxoCLToQAvD_BwE

(18) https://www.yenisafak.com/yazarlar/faruk-beser/hz-dem-kac-yil-once-yasadi-2049911

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir