“CEHALETİN ORTASINA DÜŞTÜK”!..
85 milyon halk 21 Ağustos’dan bu yana hop oturup hop kalkıyoruz.
Narin’i kimin öldürdüğünü arıyoruz.
Televizyonlardaki tartışma programlarına bu yüzden ara verildi.
Yorumcular yerlerini emekli cinayet masası şeflerine bıraktılar.
Soruşturma zaten gizli ama nasıl oluyorsa sanık ifadeleri ortalıkta dolaşıyor.
Belli ki soruşturmayı yürüten savcılar yukarıdan gelen taleplere karşı koyamıyorlar.
Yargının “tarafsız ve bağımsız” olmadığı bu olay nedeniyle bir kez daha kanıtlanmış oldu…
***
Narin kızımız hunharca katledilmemiş olsaydı, eski Genelkurmay Başkanı Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın eğitim tarifi (1) ile eğitimin amacının ne olduğunu irdeleyecektik.
Eğitimin amacının ne olduğunu “Yapay Zekâ”ya sordum.
Aldığım yanıt (2) eski genelkurmay başkanımızın o kadar da zeki olmadığını ortaya koyuyor.
Genel kabul gören kaynaklarda eğitim, “bireylere hayatta gerekli olan bilgi ve kabiliyetlerin sistematik bir şekilde verilmesi; önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler dizesi” olarak tanımlanmaktadır. (3)
Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir…
Demek ki, Hulusi Akar saçmalıyor…
***
Eğer Narin kızımız vahşice öldürülmeseydi, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya’nın “Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Lokman Hekim’in oğluna yönelik tavsiyelerine ilişkin ayette…” diye başladığı “adalet mesajı”nın (4) Anayasa’nın “Laiklik İlkesi”ne (5) aykırı olup olmadığını tartışacaktık.
Nasip değilmiş!..
Kur’an Kursu öğreticisine eğitim nedir diye sorsaydık benzer bir yanıt alırdık.
Kanunların Anayasa’nın laiklik ilkesine uygun olup olmadığını denetlemekle görevli Anayasa Mahkemesi başkanının mahalle camii imamından farkı olmalı, değil mi?..
***
Aklımdan bir türlü çıkmayan şu alıntıları aktararak canınızı biraz sıkmak istiyorum:
“O şahıs her akşam Camide yanıma gelip oturan adamdı.”(6)
“Narin’i gömdükten sonra eve gelip namazımı kıldım.”(7)
“Ramazan kız öldü mü yaşıyor mu?”(8)
“Tamam daha ölmemiş.”(9)
***
Sorguda görev alanların ortak kanısı: Narin’in annesinin bildiklerini söylemediği yönündeymiş.
Asıl ilginçlik de bu noktadadır.
Bir anne çocuğunu öldürenlerin bulunup cezalandırılmalarını nasıl istemez!?
Anneyi susturan sebebin bulunup giderilmesi cinayetin çözülmesinden daha önemlidir…
***
Televizyon yorumcuları birinci derecedeki şüpheli Narin’in amcası Salim Güran’ın arkasında siyasi güç olduğunu düşünüyorlar…
***
Narin’in tabutuna gelinlik örtülmesi, daha sonra da gelinliğin mezarına konulması (10) Siyasal İslâm’ın kadına bakış açısını özetliyor.
Kadını sadece cinsel obje ve kuluçka makinası gibi gören gerici/yobaz anlayışın kadınlar tarafından desteklenmesi ise en büyük çıkmazımızdır…
***
Uzun zamandan beri veri paylaşmaya ara veren TÜİK’in son paylaşımlarından Türkiye’de yaklaşık 90 çocuktan biri toplumda “görmemesi veya yaşamaması” temenni edilen olaylar sebebiyle mağdur olmuştur. (11)
217 bin 915 çocuğun yüzde 11.8’i cinsel suçların mağdurudur.
Demek ki, yaklaşık 37 bin çocuğumuz cinsel tacize uğramıştır.
Son olay Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde yaşandı; 2 yaşındaki çocuğa cinsel istismarda bulunuldu. (12)
Ne yazik ki, yöneticilerimizin acizliği yüzünden böyle bir toplumda yaşamaya mahkum edildik!..
***
Oysa şairin (13) dediği gibi:
“Alt tarafı bir çiçek koklayıp,
bir hayvan sahiplenip,
bir kaç insan tanıyıp sevip gidecektik dünyadan.
Nasıl kötü bir döneme denk geldi ömrümüz.
Vicdansızların, sapıkların, canilerin, nefretin, cehaletin ortasına düştük.”
Av. Cemil Can
DİPNOTLAR:
(1) “Eğitimin amacı bilgi edinmek değildir. Eğitimin amacı bir Allah korkusu iki kuldan utanmak. Eğer biz 4 12 yaş arasındaki insanlara, çocuklarımıza Allah korkusunu verirsek, Allah’tan korkmayı, kuldan utanmayı verirsek, vatan sevgisini verirsek, millet sevgilisini verirsek, bayrak sevgisini verirsek, başkaları için iyilik yapmayı öğretirsek ve diğer milli ve manevi değerlerimizi onlara yüklediğimiz takdirde onun üzerine bu çocuk nereye giderse gitsin, dünyanın her yerine gitsin bu çocuktan korkmayın. Eğer bu verilmezse şu gördüğümüz tablo olur. Bu sefer ateistle mi deistle mi uğraşacaksınız? LGBT ile mi uğraşacaksınız? Uyuşturucuyla mı uğraşacaksınız? Şaşırırsınız.” https://www.youtube.com/watch?v=wg4PAgVl7oM
(2) ”Eğitimin amacı, bireylerin bilgi, beceri ve değerler kazanarak kendilerini geliştirmelerini sağlamaktır. Eğitim, bireylerin kişisel, toplumsal ve mesleki yaşamlarında başarılı olmalarına yardımcı olur. Aynı zamanda, topluma uyum sağlama, sorumluluk alma, eleştirel düşünme, problem çözme ve etik davranışlar geliştirme gibi yetkinlikler kazandırır.
Eğitim, bireylerin potansiyellerini keşfetmelerine, yaratıcı düşünme becerilerini artırmalarına ve topluma katkıda bulunmalarına yardımcı olmayı hedefler. Bu süreçte, bireyler sosyal, kültürel ve bilimsel alanlarda gelişirken, toplumun ilerlemesine de katkı sağlarlar.”
(3) https://tr.wikipedia.org/wiki/E%C4%9Fitim
(6) https://www.diken.com.tr/narinin-serbest-birakilan-babasi-konustu-adalet-yerini-bulacak/
(7) https://tele1.com.tr/itirafci-cani-narini-gomdukten-sonra-eve-gidip-namaz-kilmiss-1136634/
(11) https://www.dha.com.tr/gundem/turkiyede-90-cocuktan-1i-magdur-2504976
(13) Cahit Zarifoğlu,
