KONUK YAZARLAR

“GÜNCELLEMELER”İ YÜKLEMEYİ UNUTMAYIN!..

Uluslararası sözleşmelerle elde edilen kazanımlar doğrudan ulusun “egemenliği” ile ilgilidir.

Şimdi 2017 yılının aralık ayına gidiyoruz.

Reis, Yunanistan ziyaretinden dönüyordu.

Uçakta, önceki görüşünü tekrar etme ihtiyacı duydu.

Dedi ki:

Lozan devasa bir anlaşma. Gerek görülmesi halinde güncellenebilir” (1)…

Lozan (2) gerçekten de devasa bir anlaşmadır.

Türkiye’nin tapusu olarak da nitelendiriliyor.

TC kimlik kartını hak ederek taşıyorum diyebilmek için 2 nolu dipnotu okuyup özümsemek gerekiyor…

Nokta…

Lozan’ı “hezimet” olarak değerlendiren bir anlayışın, “güncelleme” isteğini anlamak zor değil.

Tabii ki, güncelleme yapabilmek için tarafları bir araya toplamak gerekir.

Bir an için, aynı masanın etrafında oturduklarını varsayalım.

İlk sözü de bizim delege alsın.

Taraflardan yeni “ödünler” mi isteyecek, yoksa verecek mi?

Bakın burası çok önemlidir!..

Ve:

Arkasında Reis bulunan o delege, her kim olacaksa artık, İsmet Paşa gibi yurda dönecek ve görkemli bir törenle karşılanacak değildir!..

Güldürmeyin insanı; “İslam’ı güncelleme”nize (3) bir şey demezler ama Lozan öyle değildir!..

***

Alın size bir güncelleme daha:

Subay ve astsubay okullarına girişte “irticai faaliyetlere karışmamış olma” koşulu kaldırıldı.

Türkçesi, irticai faaliyetleri karışanlar subay ve astsubay olabilecekler.

Peki, siyasi iktidara göre subjektif bir ifade olan “irticai faaliyetler” nelerdir?

Kısaca, “ilerlemeye karşı olmak” olarak tarif edebileceğimiz irtica, “ricat” sözcüğünden türetilmiştir ve “gericilik” anlamına gelmektedir.

Demek ki, bundan böyle gerici faaliyetlere karışanlar, ordu mensubu olabilecekler.

Bir örnek verelim mi?

Yeni Akit gazetesi geçenlerde “Meclis isterse hilafeti ihya edebilir” diye bir iddiada bulundu ya, bu istek doğrultusundaki faaliyetlerin tümü “irticai faaliyet” kabul edilir…

Hilafet-Saltanat rejiminden Cumhuriyet’e geçtik.

Tekrar geri Hilafet-Saltanata dönüşü savunmak gericiliktir…

Bu tanıma göre; “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” haline geldiği Anayasa Mahkemesi kararı ile sabit olan AKP de gerici bir partidir.

Çünkü “Laik devlet”e karşı “Şeriat devleti”ni savunmak gericiliktir…

***

Konuyu değiştirelim isterseniz.

Gelelim “uzmanı” olduğunuz ve en iyi bildiğiniz konuya:

Kanal İstanbul’un imar planları onaylandı, duydunuz mu?

Hadi gözünüz aydın o zaman!

Örneğin; tarla vasfında iken, metrekaresi 5 lira olan arazilerin değeri 5000 lira çıktı.

“Bana ne” demeyin!

Tarlalar onların olabilir ama bu memleket bizimdir…

***

Son güncellememiz Damat olsun:

Siyasi iktidar değişikliği olmadan, Damat’ın bakanlıktan istifa etmesi bir güncellemedir.

Kaybolan 128 milyar doların hesabını sormak, güncellemeler nedeniyle geçmişte kalmıştır.

Böyle bir düzende; Merkez Bankası eski Başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınması ile 450 milyon doları 7.20 TL’den satın alarak bir gecede köşeyi dönenlerin kimler olduğunu bile öğrenmek imkan dahilinde değildir.

Zira oda bir güncellemedir…

AKP’nin 7. Olağan Büyük Genel Kurultayı’nın “lebaleb” bir ortamda yapılmasını kınayacağız da ne olacak!..

Aşı mı yapılacak bize, yoksa bizi de mi güncelleyecekler?..

Av. Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1)https://tr.sputniknews.com/turkiye/201712101031337319-erdogan-lozan-anlasmasi-guncellenme/

(2) https://www.ismetinonu.org.tr/lozan-baris-antlasmasi-tam-metni/

(3) https://www.haberturk.com/cumhurbaskani-erdogan-dan-dunya-kadinlar-gunu-programinda-aciklamalar-1868148

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir