KONUK YAZARLAR

ÇOK KORKUYORUM!..

Pek çok kişi gibi ben de; “Millet İttifakı”nın Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce’nin 4 Eylül günü Sıvas’ta yapacağı açıklamayı merakla bekliyordum.

O gün geldi çattı.

Televizyonun karşısına geçtim, dikkatlice dinlemeye başladım.

İnce, “Bin Günde Memleket Hareketi”ni şu sözlerle tarif etti:

Biz bir muhalefet hareketi değiliz.

Parti içi muhalefet hareketi hiç değiliz.

Bizim derdimiz muhalefete muhalefet etmek hiç değildir.”[1]

Fizik öğretmeni Muharrem, başlattığı hareketin ne olmadığını anlattı ama ne olduğunu anlatamadı nedense!..

Doğrusunu söylemek gerekirse; ben bu dersi hiç anlamadım, parmağımı kaldırıyorum ve bir kez daha anlatmasını istiyorum.

Öğretmenim, sizi dinliyorum!..

***

“Demirel Başbakan.

12 ada konusunda Yunanistan ile yine sorun yaşanmış, karşılıklı kılıçlar çekilmiş. Ertesi gün kabine toplanmış ve toplantı uzun saatler sürmüş. Dışarıda gazeteciler merakla yapılacak olan açıklamayı bekliyor:

– Sayın Başbakan, Yunanistan Ege Denizi’nin bir Yunan gölü olduğunu iddia ediyor. Cevabınız ne olacak?

Ege bir Türk gölü değildir. Ege bir Yunan gölü de değildir. Ege zaten bir göl de değildir!”[2] demişti.

Muharrem, o dersi iyi dinlemişti!..

***

CHP’nin değişmez ve değiştirilemez Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısına çıkarttığı ilk Cumhurbaşkanı Çatı Adayı “ekmek için” Ekmeleddin İhsanoğlu ile ilgili olarak aklımda kalanı söylüyorum:

Halen MHP Milletvekilidir ve “Cumhurbaşkanlığı Sistemine” geçilmesi için Referandumda “evet” oyu vermiştir…

CHP Genel Başkanı sıfatı ile bir de Kılıçdaroğlu’nun hakkında söylediklerini hatırlayalım.

Onun için dedi ki:

“Bugün Ekmeleddin Bey cumhurbaşkanı olsaydı Ortadoğu’da bu felaket olmazdı. Ekmeleddin Bey, Türkiye’nin yetiştirdiği ender bilim insanlarından biridir. Başka ülkelerin, adına uluslararası yarışma düzenlediği, ödül verdiği bilim insanımızdır ama yeteri kadar anlatamadık.”[3]

Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine;  “Dersimli Kemal” ve “Bay Kemal” şeklinde hitap edilmesinden gurur duyuyor.

Bu niteleme zaten kendisine ait, bu yüzden ben de zaman zaman kendisine böyle hitap ediyorum.

Bay Kemal, Muharrem İnce’den önce Abdullah Gül’ü aday göstermek istemişti; fakat bu planını İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, katıldığı bir televizyon programında:

HDP’nin de içinde yer aldığı İYİ Parti, CHP ve SP’nin de bir araya gelerek hepimizin Abdullah Gül’ü çatı aday göstermemiz istendi” diyerek bozmuştu…[4]

Bundan sonra “Gel bakalım Muharrem İnce buraya” denmişti…

***

Kendi adaylığının konuşulmasından hiç hoşlanmayan Dersimli Kemal’in, Cumhurbaşkanı arayışı, o gün bugün devam etti.

Nasıl bir Cumhurbaşkanı adayı aradığına ilişkin sorulara verdiği cevaplarda, dönüp dolaşıp hep Abdullah Gül’ü tarif etti:

Sorumlu bir devlet adamı” çerçevesinde “yaptığı açıklamalar son derece değerli, son derece önemlidir” dedi.[5]

Hatta “Abdullah Gül tarafsız cumhurbaşkanlığı yaptı. Saygı duyuyorum” bile dedi…[6]

Bu utanmaz adam, bu rezil; CHP seçmeninin gözünün içerisine baka baka, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığını “tarafsız” olarak bitirdiği yalanını dahi söylemiştir…

***

Cılız da olsa gelen tepkiler üzerine, biraz geri adım attı:

“Bu konuda bize gelen hiçbir şey yok. Olmayan bir konuda bir düşünce beyan etmemizin mantığı yok. Soru şu: Abdullah Gül’den neden bu kadar korkuyorlar?” ifadelerini kullandı.[7]

Sanki Abdullah Gül’den sadece AKP’liler korkuyormuş gibi “korku” sözcüğünün fiil çekimini yapmaya başladı.

Abdullah Gül’ün ismi geçince korkuyorlar, neden korkuyorsunuz?” dedi…[8]

Arkadaş!

Abdullah Gül’den korkanlardan biri de benim.

Ondan neden korktuğumu anlatayım da dinleyin:

Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Chatham House[9]  adlı düşünce kuruluşunun “2010 Devlet Adamı” ödülü, düzenlenen törenle İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth tarafından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e verilmiştir.[10]

Chatham House, öyle her önüne gelene ödül vermiyor!..[11]

İngiltere’ye bağlılığını ispatlayacaksın…

Bu yüzden İngiliz Kraliçe’sinin ödül verdiği adamlardan korkarım…

***

Abdullah Gül’den gerçekten korkuyorum inanın:

Gül, 17 Mayıs 2006’daki Danıştay suikastının hemen ardından, Başbakan Yardımcısı ve Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı sıfatıyla, Emniyet ve MİT yöneticilerini toplayıp, onlara ne demişti anımsadınız mı?

Ben söyleyeyim:

Delillendirin, savcıya anlatın”, hepsi yakalansın,  hepsi yargılansın” demişti…[12]

Bir karşılaştırma yapasınız diye hatırlatmıyorum.

O davlar açıldıktan sonra, Kemal Kılıçdaroğlu; Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı sıfatıyla: “Ordu darbecilerden temizlensin, yargı kararları beklensin, CHP’yi darbecilerle birlikte göstermeyelim” şeklinde ifadeler kullanarak, sürece destek vermişti…

Abdullah Gül, yıllar sonra kumpas oldukları ortaya çıkan Ergenekon ve Balyoz davalarının tam ortasındaymış meğer!

Dersimli Kemal, şimdi “Abdullah Gül’den neden bu kadar korkuyorlar” diyor ya anlatmaya devam edeyim o zaman:

Gül, Dışişleri Bakanı iken, Amerikalı yetkililerle 2 sayfa 9 maddelik “gizli” bir anlaşma (plan) imzalamıştı.

Bugüne kadar yalanlanmamış olan bu anlaşmanın içeriği gerçekten korkunçtur!

Yemin ederim, idam cezası kalkmamış olsaydı ipe götürürdü insanı.

Bu yüzden o anlaşmanın içeriğini, 13 numaralı dipnottan[13] dikkatlice okumanızı istiyorum…

Lütfen…

***

Abdullah Gül gibi sinsi bir politikacının yanında bir de Dersimli Kemal gibi; ikiyüzlü, yalancı ve oturduğu koltuğa ihanet eden hain bir adamın olduğunu düşünün.

Kendinizi boş verin de gelecek nesiller adına korkmaz mısınız?

Ben korkuyorum…

Av. Cemil Can

[1] https://www.trthaber.com/haber/gundem/ince-biz-parti-ici-muhalefet-hareketi-degiliz-513889.html

[2] https://www.milliyet.com.tr/gundem/demirelin-unutulmayan-sozleri-2075042

[3] https://www.yenisafak.com/gundem/kilicdaroglundan-erdogana-oy-veren-ihsanogluna-destek-3553443

[4] https://www.sabah.com.tr/video/turkiye/aksenerden-abdullah-gul-itirafi

[5] https://www.haberturk.com/chp-genel-baskani-kilicdaroglu-gul-un-aciklamalarini-degerlendirdi-1940628

[6] https://www.aydinlik.com.tr/amiral-cetin-den-kilicdaroglu-na-abdullah-gul-tepkisi-politika-mart-2018-1

[7] https://tr.sputniknews.com/turkiye/202008171042665838-kilicdaroglu-abdullah-gulden-neden-bu-kadar-korkuyorlar

[8] https://aydinlik.com.tr/haber/kilicdaroglu-ndan-abdullah-gul-yorumu-neden-korkuyorlar-217391

[9] Chatham House veya diğer adıyla Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü, 1920’de kurulan, dünya çapındaki güncel meseleleri analiz etmek amacıyla hareket eden, Londra merkezli kâr amacı gütmeyen düşünce kuruluşudur. Bu kuruluşun oluşturduğu bir kurala göre Chatham House toplantılarında konuşulan her şey kamuoyuna açıktır ancak konuşmacıların kimliği gizli tutulur. Misyonlarının sürdürülebilir, güvenli, müreffeh ve adil bir dünya kurmaya yardım etmek olduğunu açıklamışlardır.

Chatham House, 2009’da Foreign Policy dergisi tarafından ABD dışındaki en iyi düşünce kuruluşu seçildi. Pennsylvania Üniversitesi’nin 2015 yılında yayımladığı bir rapora göre ise, Brookings Enstitüsünden sonra dünyadaki en etkili ikinci düşünce kuruluşu seçilmiştir.

1. Dünya Savaşı’ndan sonra Almanya ile imzalanan Versay Antlaşması ile birlikte dünyada tekrar büyük ölçekli bir savaşın çıkmasını engellemek için ülkeler arasındaki uluslararası diyaloğu etkin kılmak amacıyla kurulmuştur. İlk önce Uluslararası İlişkiler Enstitüsü adıyla kuruldu. 1926 yılında İngiltere Kraliyet ailesinin imtiyazını aldı. Bu imtiyazdan sonra ismine “Kraliyet” ibaresi eklendi ve “Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü” adını aldı. Fakat ilerleyen yıllarda kuruluş, bulunduğu binasının ismiyle anılmasından dolayı Chatham House adı daha yaygın hale geldi.

Hiçbir resmi kuruma bağlı olmadıklarını ve düşünce ve ifade özgürlüğüne önem verdiklerine belirten bu kuruluş, 2005 yılından itibaren uluslararası ilişkilerde önemli katkılar veren kişilere veya sivil toplum kuruluşlarına/liderlerine ödül vermektedir. Ayrıca her yıl çeşitli konferanslar düzenleyip raporlar yayımlamaktadırlar.

(Bkz:   https://tr.wikipedia.org/wiki/Chatham_House)

[10] http://www.abdullahgul.gen.tr/sayfa/ziyaretler/ingiltere-ozel/chatham-house/

[11] Ukrayna’daki Soros destekli turuncu darbenin lideri Viktor Yuşçenko ve Amerika’nın Suriye’den çekilmesine karşı tavrıyla öne çıkan eski ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Chatham House’un ödül verdiği kişilerden bazıları…

(Bkz:    https://www.ulusal.com.tr/gundem/chatham-house-ne-demek-iste-chatham-house-un-odul-verdigi-isimler-h243418.html)

[12] https://www.ulusal.com.tr/gundem/abdullah-gul-kumpasin-merkezinde-h20465.html

[13]  2 Sayfa 9 Maddelik Gizli Anlaşma

“AKP hükümeti ile ABD arasındaki Gizli Planın örnekleri, zamanın Genelkurmay Başkanında, zamanın Kuvvet Komutanlarında bulunuyor. Bu gerçeği onların ifadeleriyle bizzat biliyorum. Belgenin içeriğini 13 Temmuz 2003 günü bir basın toplantısı yaparak kamuoyuna duyurmuştuk.

Gizli Planın özeti şöyleydi:

– Türk askeri Irak’ın kuzeyinden dört ay içinde çekilecek.

Sınır harekâtlarına son verilecek.

– PKK’ya karşı Türkiye içinde yapılacak askerî harekâtlar öncesinde, ABD askerî makamlarına haber ve bilgi verilecek, izin alınacak. Aksi halde Türkiye’ye ambargo ve askerî yaptırım uygulanabilecek.

– ABD’nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına aktif destek verilecek. Türk Ordusunun asker ve silah gücü indirilecek.

– Irak’ın kuzeyinde ilan edilecek olan sözde “Kürdistan” devleti, Türkiye tarafından resmen tanınacak.

PKK yasallaştırılacak.

– Türkiye’de belediyelerin özerkleştirilmesinden sonra dört yıl içinde aşamalı olarak federasyona geçilecek.

– Kıbrıs’ta, Denktaş “Arafat modeli” uygulanarak devre dışı bırakılacak ve  Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak.

Ege kıta sahanlığı konusunda Türkiye, Yunan doktrinine daha esnek davranacak, Türk jetlerinin uçuş alanı daraltılacak.

– Türkiye’nin Ermenistan ile ilişkileri iyileştirilecek, sınır ticaretinde Ermeniler lehine düzenlemeler yapılacak.

(Bkz: http://vatanpartisi.org.tr/genel-merkez/basin-aciklamalari/erdogan-gul-un-abd-ile-  imzaladigi-2-sayfa-9-maddelik-gizli-plani-aciklamali-26600

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir