• REİS

    Reis doğruyu söylüyor vallahi: Siyasi hayatında hiç aldatan olmadı, “aldatılan” da tabii… Açıkçası: Bizim Reis’i kandırmak öyle kolay değil. Bir ara; “Allah da Millet de affetsin” dediğini ben de duydum. ‘Mübalağa’ sanatını icra etmişti sanki… “Aldatılmak” ise haşa! Reis’i, ne FETÖ ne PKK yetkilileri aldatmış. Bu itirafa göre: Her şeyi, bilerek ve isteyerek birlikte yaptılar demek ki… Bu itirafa göre:Belli ki suç ortağıdırlar… 14 yıllık iktidarın 12 yılında; koyun koyuna yattıkları da bir vak’a. AKP yöneticileri, bütün suçlara ortak olmasa bile, en azından “suç işlenmesine göz yummaktan” ve “görevi kötüye kullanmak”tan yargılanabilirler. Binlerce suçun failidirler yani! En hafifinden cezalandırılsalar, ömür boyu hapis yatmaları işten değil. FETÖ’nün “darbe girişimi”; Hızır gibi…

  • DARBELERE DAVETİYE ANAYASASI

    Yeni anayasanın “Cumhurbaşkanının seçimleri yenilemesine karar verilmesi halinde…” diye başlayan 116. maddesi ile Cumhurbaşkanına Meclis’i feshetme yetkisi veriliyor… Reis’in “yalaaaan, yalaaan!” diye bağırmasına bakmayın. Meclis’in feshi ile anlatılmak istenen seçimlerin yenilenmesidir. Buradaki can alıcı mesele, seçimlerin neden yenileneceğidir. Yürürlükteki anayasaya göre; hükümetin güven oyu alamaması ve 45 gün içerisinde yeni hükümet kurulamaması halinde, seçimlerin yenilenmesi gerekiyor. Yani yürürlükteki anayasada; meclisin yenilenmesi için sebep vardır… Yeni anayasada ise, böyle bir sebep yok! Meclisi yenilemek, tamamen Cumhurbaşkanının keyfine bırakılmıştır!.. Kim hazırladı böyle bir anayasayı?! İlk seçimde Cumhurbaşkanı, bir partinin üyesi ve büyük olasılıkla da genel başkanı olacak… Cumhurbaşkanı, partisinin Meclis’te gerekli çoğunluğu sağlayamaması halinde, seçimleri yenileyebilir. 7 Haziran seçimlerinde yaptığı gibi… Çoğunluk…

  • YALANCIIIIII!…

      Reis: “Kandil hayır diyor.” dedikten sona “Kişi sevdikleri ile beraberdir” hadisini okuyarak seçmenine “hayır” diyenlerin terör örgütü PKK ile birlikte olduğu mesajını vermeye devam ediyor!.. (1) Her yalanın alıcısı vardır! PKK için Habur’da “çadır mahkemesi” kurduran asrın liderimizdir. İmralı’da bebek katili Öcalan’la “müzakereler” onun emri ile yapıldı. PKK’nın temsilcileri ile Oslo‘da devleti aynı masaya oturtan Reis’tir. 2013 Kasım’ında: İbrahim Tatlıses ile Şivan Parver’i Diyarbakır’da sahneye çıkartıp; “megri megri” türküsü eşliğinde ağlaşanlar onun çok yakınındakilerdir…(2) 20 Mart 2015 Nevruz’unda: Terör örgütünün flamaları ve Öcalan’nın posteri altında toplanan Kürt halkına, video konferans yöntemiyle Apo’nun mektubu (3) kimin emriyle okutuldu? Bütün bu gerçekler ortada iken; “hayır” diyenleri  “PKK’yı sevenler” olarak itham etmek,…