KONUK YAZARLAR

Y-CHP’YE “LGBT KOTASI”!..

Eylem Yasa

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,Vezneciler saldırısından sonra, TAK‘ın (1) dağıtılmasını istedi!.. (2)

Yalanlarınız batsın sizin!

TAK‘ın son intihar eyleminde; 6′sı polis 12 kişiyi şehit eden PKK’lı canlı bomba Eylem Yaşa‘nın, tabutu PKK bayrağına sarılarak defnedildi. (3)

Tabutu omuzlayanlar; PKK’nın bölgedeki militanlarıHDP’nin eş başkanlarıdır: Kayapınar Belediyesi Eş Başkanı Fatma Arşimet, Mehmet Ali Aydın; Bağlar Belediyesi eş başkanları Eşref Güler ile Birsen Kaya Akat ve HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Gülşen Özen…

Ankara’da askeri servis aracına bombalı araçla saldırı düzenleyerek; 35 kişinin ölümüne neden olan eylemi de TAK üstlenmişti,(4) saldırıda ölen PKK militanı Abdülbaki Sömer‘in cenazesini HDP ve BDP milletvekilleri kaldırmıştı… (5)

Tunceli’nin Nazimiye ilçesinde; güvenlik güçleri ile girdiği çatışmada öldürülen PKK militanı Sıdıka Yıldız‘ın tabutunu da HDP Van Milletvekili Tuğba Hezer taşımıştı. (6)

PKK, TAK, HDP, KCK hepsi aynı soyun b.kudur…

Doğu’nun kanaat önderleri, Y-CHP’nin “kurumsal” olarak bu cenazeye katılmamasını, affedilmeyecek bir siyasi hata olarak değerlendirdiler…

Dersimli Kemal’e haklarını helal etmeyecekler!..

Siyasi faaliyetlerini cenazelere katılmakla sınırlayan Y-CHP’nin akıl hocası; Kemal Kılıçdaroğlu’nun Parlamentodan Sorumlu Baş Danışmanı Mehmet Bekaroğlu, milletvekillerine 22 sayfalık bir mektup yazarak (7) izlenecek rotayı açıkladı.

Sorosçu Kemal’in, hile ile desise ile kadın kotasından Parti Meclisi’ne, oradan da Merkez Karar Yönetim Kurulu’na taşıyıp, kontenjandan İstanbul Milletvekili adayı göstererek; “tıpış tıpış” seçtirdiği Bekaroğlu’nun, hangi pis işlerde kullanılacağı da açık seçik ortaya çıktı.

Bekaroğlu’nun mektubundaki milletvekillerine tavsiyeleri adeta Kılıçdaroğlu’nun talimatı gibi:

Yerine getirmeyenler, bir daha seçilecek yerden aday gösterilmez ya da partiden atılırlar!

Zaten, Y-CHP’de bir yerlere getirileceklerde aranan en önemli kriter; böyle tehditleri göze alamamaktır.

Kefere Mehmet, paratonerlik yaptığı patronu Kemal Efendi gibi (8) Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na konulan çekincelerin kaldırılmasını şart koşuyor.

Türk Milleti yerine HDP Milletvekili Leyla Zana’nın yemin ederken söylediği gibi, “Türkiye Milleti” kavramı kullanılmalı diyor.

Tıpkı, ustası Abdullah Öcalan’ın 2013 ve 2014‘te okunan Nevruz mektuplarındaki gibi…

Bekaroğlu, Kürtlerin ayrı bir “Millet” olduğunu da savunuyor.

Laiklik konusunda da Meclis Başkanı İsmail Kahraman gibi düşünüyor…

Bekaroğlu, CHP’nin asıl sorununun 6 Ok olduğunu gizlemiyor.

Bu kadarını söyledikten sonra, patronuna diyet borcunu ödedi sayılır.

Dersimli de vaktiyle 6 Ok’un yeniden yorumlanması gerektiğini savunuyordu. (9)

Hazret,“Halkçılık” ve “Devletçilik” ilkelerini bir kez olsun ağzına almadı..

Tabandan gelen sert tepkiler üzerine, 6 Ok‘u yeniden yorumlamanın gündemde tutulma işini Bekaroğlu’na devretti.

Fazilet Parti‘sinden Rize Milletvekili seçilen, Saadet Partisi‘nden Rize Belediye Başkan adayı (10) olup seçilemeyen Mehmet Bekaroğlu’nun, CHP‘nin ilkeleri ile, 6 Ok’la uzaktan yakından ilgisi yoktur.

CHP’nin “Kadın Kotası” artık CHP’li kadınlar için değil, Atatürk’e “kefere” diyen Bekaroğlu gibi tetikçiler için kulanılıyor.

Bu durumdan rahatsız olan CHP’li bir grup kadın, bu tür için ilk kurultayda Tüzük’e “LGBT Kotası(11) konulmasını önereceklermiş!

Bekaroğlu “Kürt Meselesi” hakkında PKK’dan farklı düşünmüyor:

Vatandaşlık” tanımı yeniden yapılmalı diyor, ademi merkeziyetçi bir idari yapı ile merkezi hükümette toplanan yetkilerin bir kısmının yerel yönetimleri devredilmesini doğru buluyor…

Bu sözleri: Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın çekince konulan maddelerinin mutlaka imzalanmasının, eski Türkçe ile söylenişidir…

Yani Rizeli Mehmet Efendi, patronu Dersimli Kemal’i tekrar ediyor.

Tıpkı Dersimli’nin Apo’yu tekrar ettiği gibi… (12)

(12 nolu dipnotu okumadan geçmeyin sakın. Apo’nun bu konudaki fikirlerini öğreneceksiniz.)

Doğruya doğru; Dersimli Kemal, Atatürk’ün kurduğu CHP’nin bütün mesaisini PKK’nın projeleri ve stratejilerine harcamıştır:

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı, Yeni Anayasa, “Acılım Süreci”ne katılan PKK militanlarının yasal güvenceye kavuşturması, barajı geçmesi için HDP’ye oy verilmesini isteme Y-CHP’nin başlıca “yasama” faaliyetleri olmuştur.

Kemal Kılıçdaroğlu yönetimindeki Y-CHP, kalan zamanlarını Fetullah Gülen Cemaati‘ne tahsis etmiştir…

O da Gülen gibi, ABD desteği ile Türkiye’de iktidar olmayı beklemektedir.

TSK‘ya kurulan kumpasta; “yargı kararlarını bekleyelim” diyen Y-CHP, casusluk yapan ve CIA‘nın güdümünde hareket ettiği ortaya çıkan Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ); mali kaynaklarına ve medya kuruluşlarına karşı yapılan operasyonları durdurabilmek için Cemaat’in fedailiğine soyunmuştur…

Neredeyse tüm milletvekilleri; PKK’ya yapılan operasyonlarda; “insan hakları ihlali” olduğu ve orantısız güç kullanıldığını kanıtlamak için düzenlenen raporlarda yer almaktadır.

Y-CHP, PKK’ya destek veren sözde aydınların dilekçelerini de sahiplenmiştir.

Denebilir ki, bu ekip PKK’nın; basın, propaganda ve tanıtım bürosu gibi çalışıyor…

Bütün bunlar açığa çıktığı için köşeye sıkışan Dersimli, taktik değiştirdi; adeta bugünlerde başımıza Dr. Hikmet Kıvılcımlı kesildi.

Ha bire Kuvayi Milliye’yi savunuyor, olur olmaz yerde “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye slogan atıyor…

Bu aralar, Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı ağzına almıyor…

AKP’yi “terör örgütüne yardım ve yataklık” yapmakla suçluyor…

Yavuz hırsız gibidir; ilk hareketi hep kendi yapıyor; aklınca bu suçlamadan yırtacağını sanıyor!

Ülke bütünlüğünü de savunuyor…

Sanki Vatan Partisi’nin genel başkanlığına adaylığını koyacak!..

Belli ki, görevlerini yapabilmek için Atatürk’ün koltuğuna biraz daha ihtiyacı var.

Bu nedenle tepki toplayan söylemleri; gericiliği ve Atatürk düşmanlığı tescilli Mehmet Bekaroğlu’na bırakıyor…

Yerseniz tabii…

Yersiniz, yersiniiiiiz!

Bir defa daha deneyelim” diyerek, yine bu büyük ihanete oy verirsiniz, yakın çevremden biliyorum…

Cemil Can

DİPNOTLAR:

(1) Kürdistan Özgürlük Şahinleri (Teyrebazen Azadiya Kurdistan, TAK)

https://tr.wikipedia.org/wiki/K%C3%BCrdistan_%C3%96zg%C3%BCrl%C3%BCk_%C5%9Eahinleri

(2) http://www.bbc.com/turkce/haberler/2016/06/160616_selahattin_demirtas_rop

(3) http://www.aljazeera.com.tr/haber/hdpliler-canli-bombanin-cenazesinde

(4) http://www.yenisafak.com/gundem/ankaradaki-teror-saldirisini-tak-ustlendi-2434953

(5) http://odatv.com/hdp-bombacinin-cenazesini-kaldirdi-2202161200.html

(6) Mehmet Bekaroğlu’nun mektubu:tarihi_donum_noktasinda_chp (tıklayıp indiriniz)

(7) http://www.yurdumacanfeda.com/tr/?p=80857

(8) http://m.haberler.com/kilicdaroglu-partisinin-18-olaganustu-kurultayi-6451923-haberi/?csface=1

(9) http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/kilicdaroglu-6-ok-yeniden-yorumlanacak-h49207.html

(10) http://www.haberler.com/mehmet-bekaroglu-rize-den-aday-oluyor-5519415-haberi/

(11) https://tr.wikipedia.org/wiki/LGBT

(12) Abdullah Öcalan’ın “açılım süreci”nde; İmralı’da HDP Milletvekilleri ile yaptığı görüşmelerde; ortaya koyduğu “yol haritası”ndan ve Kandil’e verdiği talimatlardan bu konuda neler düşündüğünü öğrenelim:

Bu özetler; hem AKP ile HDP’nin birlikte neler yapabileceğini hem de HDP’ye barajı atlatarak AKP’yi iktidardan düşürebileceklerini (özellikle de kendilerini solca) sananlara nasıl bir tuzağa düşürüldüklerini gösteriyor.

23 Şubat 2013 tarihli görüşme notlardan seçme cümleler:

“Tayyip’in hükümet mekaniği, Kürt hareketine vurduğu kadar kendisine izin veriliyor, alan açılıyor, vesayet kurumu, güç odakları tarafından… Sayın Başbakan zekice bu mekaniği teşhis etmiş ve iyi kullanıyor…”…

“Başbakan komplonun parçasıdır demiyor ama bu yöntemi bir iktidar aracı olarak görüyor. PKK’ya vurdukça yerini sağlamlaştırıyor…”…

Biz AKP’ye iktidarı altın tepside sunduk.”…

“AKP hegemonya istiyor. Ben buna alet olmam. Tek şartım hegemonik olmaması.”

“Ergenekon’un bizden beklentisi 2002’den itibaren savaşı tırmandırmamızdı. Ben AKP’nin tam olarak oturması ve olgunlaşması için bilerek bekledim, sabrettim…

AKP anlar dedik. AKP darbe ile uğraşmasın başını belaya, derde sokmayalım dedik.”

Başkanlık sistemini düşünebiliriz. Biz Tayyip Bey’in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz. Yalnız başkanlık ABD’deki gibi olmalı.”

“Kırk yıldır Türk solunu taşıyorum.”

Öcalan kendisini ziyarete gelen heyete: “Peki, biz ileride ne yapacağız” diye soruyor.

Yanıtı ise şöyle veriyor:

“Kürtler kendilerini özgürce ifade edecek ve yönetecektir. Şu anda yasa dayatırsak büyük alerji yaratır. İleride olabilir. Mesela AB Yerel Yönetim Özerklik Şartı ki, şerhi kaldırırlar, bu mesele önemli ölçüde çözülür.”

21 Mart 2014 tarihli görüşmeden aldığım notlar:

“Diyalog süreçleri önemli olmakla birlikte bir bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturmazlar. Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur.”

“Barış, başta Rojava olmak üzere tüm bölgede ancak demokratik anayasal çözümlerle pekişecektir.”

PEKİ, SÖYLER MİSİNİZ:

>–TERÖRİSTLERE YASA ÇIKARTILMASI VE ÇEKİNCE KONAN MADDELERDEKİ ŞERHLERİN “MUTLAKA” KALDIRILMASI İÇİN 7/24 MESAİ YAPANLAR KİMLERDİ?

>–“ABD’DEKİ GİBİ BAŞKANLIK SİSTEMİNİ GETİRECEKSENİZ BUYURUN GETİRİN” DİYEN KİMDİ?

>–“YENİ ANAYASA” YAPMAK İÇİN ANAYASA UZLAŞMA KOMİSYONU MASASINA YAPIŞIP KALAN, ÜSTÜNÜ BAŞINI PARÇALAYANLAR KİMLERDİ?