KONUK YAZARLAR

MİLLİ HÜKÜMET!..

milli hükümet_1

“ÜST AKIL”

 

2003’te  Süleymaniye’de askerlerimizin başına çuval geçiren ABD’li general, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hulusi Akar’ın boynuna “liyakat nişanı” geçirdi…

 

Türk Dil Kurumunun sözlüğüne göre liyakat: Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu olarak tanımlanıyor…(1)

 

Demek ki, Akar kendisine verilen işi yapmaya uygun ve ABD’ye yaraşır bulunmuş!

 

Türk halkına liyakatını kanıtlayan komutanlar; yakın geçmişte Ergenekon, Balyoz, Casusluk ve Fuhuş gibi uydurma davalarla TSK’dan tasfiye edilmişlerdi.

 

ABD, koynunda beslediği Cemaat’le Türk askerlerini tasfiye ettiğine göre, liyakat nişanının asıl Cemaat’e verilmesi gerekirdi!..

 

Cumhurbaşkanının “üst akıl” olarak nitelendirdiği İsrail gizli servisi MOSSAD’ın Cemaat’le işbirliği içerisinde olduğu iddiası doğru olabilir.

 

MOSSAD’ın, özellikle de Ortadoğu’da CIA’dan bağımsız hareket ettiğine kimse inanmaz. Dolayısıyla MOSSAD’ın üzerinde “üst akıl” olarak CIA var!.

 

 

MOSSAD’a “üst akıl” diyeceksek CIA’ya  “en üst akıl” dememiz gerek…

 

KİRALIK İŞÇİLER

 

Özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi vermeye karar veren hükümet, kıdem tazminatını da fona devretmeye hazırlanıyor…

 

Taşeronluk sistemi demek ki yeterli görülmemiş…

 

Bölük pörçük örgütlenme ile iyice zayıflatılan işçi sınıfı, hükümetin sermayeden yana politikaları ile iyice güçsüzleştiriliyor.

 

Hükümet ne olduğu tam olarak belirlenmemiş, çok geniş bir alanı kapsayan ve Milli Güvenlik Kurulunda belirlenen “milli güvenlik” (2)  kavramını grev hakkının panzehiri gibi kullanıyor…

 

Milli güvenliği gerekçe göstererek, yasal zeminde gelişen grevlerin ertelenmesi, ülkemizde emek mücadelesinin ne duruma getirildiğini gösteriyor…

 

Hükümetin arada bir sanayici ve iş adamlarına dönük eleştirilerine verilen sert karşılıklar ise tamamen göstermelik.

 

Önünde sonunda işverenlerin istediği oluyor!..

 

İşçi sınıfının en büyük düşmanı; kendi içerisindeki bülünmüşlük. İşçiler kıdem tazminatı gibi en temel konularda bile bir araya gelip ortak hareket edemiyorlar…

 

STRAZBURG ZAFERİ

 

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” sloganını öne çıkartarak, hukuk zemininde başlattığı mücadele hızla sona doğru yaklaşıyor.

 

Hukukçular ve siyasi gözlemciler, Büyük Daire’den farklı bir karar çıkmayacağı görüşünde…

 

Türkiye’nin “milli meselesi” olan  “Ermeni soykırımı” iddiaları karşısında, muhalefetin tutumu içler acısı.

 

Bazı CHP  milletvekillerinin “soykırımı” kabul eden pankartın arkasında yer alması, Atatürk’ün partisinin kimlerin eline geçtiğini göstermek bakımından ibret verici.

 

Dersim soykırımı” yalanı söz konusu olduğunda bülbül gibi şakıyan Kılıçdaroğlu’nun, “Ermine soykırım” yalanı karşısında, dut yemiş bülbüle dönmesi bu durumu açıkca ortaya koyuyor.

 

Aynı şekilde MHP de sıkıntılı…

 

Strazburg’a giderek Perinçek’e destek vermek isteyen Yusuf Halaçoğlu’na, “İstifa et öyle git” diyen Bahçeli ile duruşmayı “Perinçek’in şovu” olarak değerlendiren Tuğrul Türkeş’e de tabandaki tepki giderek büyüyor!..

 

Türkiye’de muhalefetin gündemini hala iktidar belirliyor.

 

Her Salı günü yapılan grup toplantılarında;gündemi hükümet belirliyor demek yanlış olmayacak…

 

Türk halkının dikkatinden kaçırılmak istenen ciddi konular, muhalefet kullanılarak unutturuluyor!..

 

KÜRTLER İÇ SAVAŞA HAZIRLANIYOR

 

HDP Van Miletvekili Erdal Üçer, eline Öcalan’ın posterini alarak Muradiye İlçesi meydanında toplanan halkın önüne geçmiş PKK militanı.

 

Polis barikatını aşmak için zorluk çıkartan polisleri tehdit ediyor: “Haddinizi sınırınızı aşarsanız, burada da Kobani direnişinin aynısını görürsünüz” diyecek kadar pervasız…

 

PKK, 77 milyon Türk halkına meydan okuyor!..

 

ABD. Kürtlerin “Kobani” dediği Ayn el Arap’ta, PKK’nın Suriye Kolu PYD‘ye her türlü desteği veriyor. ABD’nin bölgedeki askerliğini yapmayı kabul eden PKK, IŞİD ile savaşıyor…

 

Ayn el Arap’taki sivil halk, aylar önce Türkiye’ye geldiğine göre, Üçer’in sözünü ettiği sivil halkın “direniş” halkın direnişi olamaz!..

 

PKK Milletvekili Erdal Üçer, ABD’nin  PKK’yı müttefik ilan etmesinden yola çıkarak, gerçekte efendisi ABD ile Türkiye’yi tehdit ediyor!..

 

Başbakan ise aynı oyunun başka bir oyuncusu.

 

O da Ayn el Arap’taki PKK uzantısı PYD’ye selam gönderip alınlarından öpüyor!..

 

Rezilliğin bu kadarı hiç görülmedi!..

 

Yaklaşan genel seçimlerde, bu ihanetten ayarlanmış muhalefetle kurtulmak oldukça çok zor görünüyor.

Bu nedenle vakit geçirmeden. Yunanistan’daki gibi  milli bir hükümet kurulması şarttır…

 

Milli hükümeti kurabilecek milli kuvvetler, milli davalarda kendilerini kanıtlayan örgütlülüklerdir…

 

Kredi”” açılacaksa onlara açılması gerekir.

 

Emanet oy” verilecekse o da onların hakkıdır.

 

İhanet projesinin figüranlarına bir şans daha tanımak aymazlıktır!..

 

 

Av. Cemil Can

 

 

DİPNOTLAR

 

(1) Liyakat: Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu.

(2) http://tr.wikipedia.org/wiki/Mill%C3%AE_g%C3%BCvenlik