KONUK YAZARLAR

BÜYÜK TUZAK!..

kemal_muharrem

CHP’NİN “SON” KURULTAY DELEGELERİ İÇİNDEKİ MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİNE “SON” ÇAĞRIDIR!..

Dersimli Kemal”e askerlik yaparak Cumhuriyet’e ve şanlı geçmişimize ihanet etmeyin!..

Mustafa Kemal’in “Size ölmeyi emrediyorum” komutuna; “Ya istiklal ya ölüm” diyerek karşılık veren ve siperlerinden ok gibi fırlayarak düşman üzerine atılan “Mustafa Kemal’in askerleri” gibi davranmanın vaktidir… Bu Cennet vatanı kurtaran Kuvayi Milliye şehitlerinin kemiklerini kara topraklar altında sızlatmayın!..

CHP, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’da hemen hemen sıfırlandı ama delegeleri kurultayda eksiksiz olarak vardı…

Türk halkının gözünden kaçmayan bu gerçeği, gözünüzden kaçırmayın!..

Genel Başkan adayı Muharrem İnce’nin, yerinde ve “Dersimli Kemal”in cevap veremeyeceği eleştirilerine homurdanan yine “Dersimli Kemal’in askerleriydi. O bindirilmiş kıtalar acaba nereden geldiler?..

Doğu Anadolu ve Güneydoğu’da bitirilen CHP’nin, delege çoğunluğunun HDP/PKK‘lı olduğu gerçeğini artık görün!..

Bu oyunu Parti Meclisi seçimlerinde bozabilirsiniz! Görevinizi yapın. Aksi halde, size evinize dönmek haramdır…

Dersimli Kemal”, konuşmasında, kendisine bugüne kadar yöneltilen eleştirilerin hiçbirine yanıt vermedi! Sadece “Ben Dersimli Kemal”im… Kürt sorununu askere ihale ederek, güvenlik kuvvetlerine havale ederek çözemeyiz… Yerel Yönetimler Özerklik Şartını mutlaka getireceğiz” diyerek, BOP’nin senaristlerine mesaj yolladı. “Gundi Kemal” kurultay boyunca sadece PKK’ya göz etti!…

Ne yerel seçimlerdeki başarısızlığından ne de Cumhurbaşkanlığında yaşattığı hezimetten tek kelime bile söz etmedi”…

Seyit Rıza ve Şeyh Sait’i önder belleyen “Dersimli Kemal”; Küresel güçlerle belirlediği ihanet politikalarına muhalefet edenlerle “yolunu ayıracağı” tehdidini de savurdu…

Bir önceki Kurultayda 1164 oy alan son genel başkan, desteğini 424 azaltarak 740‘a düşürdü. Daha önce kendisine destek veren delegenin üçte birinden fazlası desteği çekti ama o çekilmedi. Kendi sözleri ile söylersek; oylarında “anlamlı bir düşüş” vardı ama tınmadı, yoluna devam etti!.. Onurlu bir adam tükürdüğünü yalamaz, çeker giderdi ama gördüğünüz gibi o da olmadı!.. Çünkü o bir görev adamıydı, “verilen görevi” yapıyordu. Bunun için tükürülmeye, yerlerde sürünmeye bile razıydı… Zaten aldığı oyların çoğu, CHP’nin bitirildiği coğrafyadan gelmişti. Onunla Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da CHP bitirilmişti…

Denebilir ki, CHP’nin “son” Kurultay’ına PKK damgayı vurdu!..

Trajediye bakın ki, seçimlerde oylarını BDP’ye veren bu delegeler, Yeni CHP’ye genel başkan seçtiler!..

Tıpkı genel seçimlerde olduğu gibidir gelişmeler: CHP’li olmayan adaylar, CHP’den milletvekili seçilebilirler. Yerel seçimlerde; CHP’liler, CHP’li olmayan adaylara oy vermeye mecbur edilebilirler. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde; AKP’nin eski adayı Ekmeleddin Bey, CHP’nin adayı olarak gösterilebilir…

Kurultaylar ihanetlerin hesabının verilmesi içindir beyler!…

Küçük bir salona tıkılmış, etrafı PKK militanlarıyla kuşatılmış ve sadece oy vermeye memur edilmiş delegeler, yaşanan gerçekleri dile getirmek için söz bile isteyemediler! Konuşulması gereken hiçbir konu “son” kurultayda konuşulamadı yine!.. Genel Başkan adayı Muharrem İnce, temel konulara ima yollu, inceden inceye dahi dokunamadı. Çünkü biliyordu ki, ellerinde CHP bayrakları olduğu halde; “Dersimli Kemal”in askerleri, PKK’nın kadroları salonda oturuyordu. “Asayiş Birimi”nin nefesini ensesinde hissediyordu!..

İnce’nin temel konuların çok uzağında konuşma yapması başka hangi nedenle açıklanabilir?..

Akla bir tek olasılık geliyor…

O da: Muharrem İnce’nin parti içi muhalefetin önünü kesmek için “danışıklı” olarak “Dersimli Kemal”in karşısına çıkartıldığıdır…Tıpkı Recep Tayyip Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığına seçtirebilmek için karşısına Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday konulduğu gibi…

Bu olasılığı akla getiren birden çok neden var:

Sahiden, Muharrem İnce’nin “açılım” konusunda ne düşündüğünü bileniniz var mı? Geçmişte Türkiye’nin Libya’ya asker gönderilmesine karşı mı gelmişti? Peki, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda CHP’nin oturmasına ne demişti? Eğitim ve Öğretim Birliği yasasının kaldırılmasında ses mi çıkarttı? Alevilerin çocuklarının zorunlu olarak imam hatipli yapılmasına mı itirazı var? Toprak kaybetmemize neden olacak Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın çekince konulan maddelerinin imzalanacağını taahhüt eden Kılıçdaroğlu’na karşı mı geldi? Bu adamın “Yeni CHP” sahtekarlığı ile uygulanan ihanet politikalarına katkısı yok mu yani?

Yeni CHP’nin Grup Başkan Vekili Muharrem İnce değil miydi?..

Kılıçdaroğlu’nun baskısına boyun eğerek aday gösterilmesine imza veren 944 delegenin ancak 204‘ü uyanabildi…

Türkiye gerçekleri dışında; rüya aleminde gezinen, bütün dertleri bir yerlere seçilmek olan diğer delege, hiç “Gezi Direnişi” gibi cesaret ve özveri gerektiren direnişlere öncülük edebilir mi?..

Böyle hamurdan üretilen bir Parti Meclisi, AKP Hükümetinin baskıları karşısında direnebilir mi?..

Ciddi bir yol ayrımdayız beyler…

Sonra “Kimse bize bir şey demedi” demeyin!.. İşte uyarıyorum… Ona göre!.. Bari Parti Meclisi’ne Atatürkçüleri seçin!..