KONUK YAZARLAR

“SANA SEVDANIN YOLLARI…”

kathimerini_1

*Çalıyorlar ama iş de yapıyorlar!?…

*Ben yapılan hizmetlere bakarım: Marmaray’ı kim yapmış, 3. Boğaz Köprüsü ve bölünmüş yollar kimin eseri?
*Çalıyorsa beni çalıyor, size ne!!!
*Oy verecek başka parti mi var?!..
*Muhalefet bugüne kadar ne yaptı?..
*Hiç iyi bir iş yapmadılar mı? Onları anlatsanıza!..

BU KALİTEDE SORU VE YARGILAR UZAYIP GİDİYOR…

Gelin sizinle başka bir alemde ve biraz da ayaklarımız yerde gezinelim:

YEREL SEÇİMLERDE OYLARIMIZI AKP‘YE VERMEDEN ÖNCE; 5. CUMHURBAŞKANIMIZ CEVDET SUNAY‘IN İLÇESİNDE VE KÖYÜ ATAKÖY’DE YAŞAMDAN KÜÇÜK KÜÇÜK KESİTLER…

Ataköy’den başlıyoruz;

 1940‘da 1 ilkokulu ve 1 camisi olan“Ata” köyümüz, 1955 yılında belediye olmuştur.(1) O tarihten bu yana, belediyemiz belde sakinlerine yapacakları bütün duyurularını hoparlör aracılığı ile yapmışlardır… O yılların en medeni aracı hoparlördü…

Aradan 59 yıl geçmiş, 2014 yılına gelmişiz,fakat bir ilkokulumuz bile yoktur.  Bunu bir yere not edelim. Buna karşılık -cemaatsiz- cami sayımız 7’ye çıkartılmıştır. Öğünmek gibi olmasın bir de Kur’an Kursumuz vardır.  Camilerimizin her birinde, 1’er imam ve sesi güzel olmayan 1’erde müezzin görev yapmaktadır. Pek tabii ki, bizim bu duruma itirazımız olamaz,yoktur da…

Hoparlör sayımız 7+1 olmuştur…

7+1 ‘den kastettiğim:Köyümüzde 5 vakit ezanın hoparlörlerden okunmakta olduğudur… Başka bir ifade ile, 59 yılda belediyemizin hoparlörlerine 7 adet daha ilave edilmiştir…

Biz Ataköylüler olarak şükrümüzü biliyoruz!..

Beldemizin yüz ölçümü tam olarak ne kadardır bilmiyorum, diyelim ki 500 veya 1500 dönümdür. O kadardır yani… Bu kadar bir alanda yüksek sesle bağırsanız köyün öteki ucundaki rahatlıkla duyulabilir!  Düşünün ki, bir kaç saniye aralıklarla okunan vakit namazları sürekli birbirine karışıyor, Ezan seslerine yazın çakallar, kışın eski muhtarın köpeği eşlik eder… (Mizah yapmaya çalışmıyorum. bu anlattığım gerçektir…)

Ortaya çıkan gürültü kirliliğinden şikâyet edecek değilim, ben de alıştım. Yıllar önce bu konu ile ilgili (ilk)şikâyeti,  Kaymakamlığa ve Müftülüğe ben yapmıştım. Tek merkezden güzel sesli bir müezzinin ezan okumasını istemiştim. Belde sakinlerinin “ezana karşı olmak“gibi saçma gerekçelerle dile getiremedikleri bu yakınmayı onlar adına ben dile getirmiştim.

Dinleyen olmadı bizi tabi… O günden beri, yönetmeliğe rağmen, gürültü kirliliği artarak devam etmiştir…

Çevre kirliği ve doğanın katledilmesine  (HES’ler, taş ocakları v.s.) karşı  duyarsızlıktan -ve iş birlikçilikten-  söz bile etmeyeceğim…

Onlara girip de konuyu dağıtmayalım…

Ben bugün, çevre konularını gündeme getirmek niyetinde değilim. Asıl söylemek istediğim; bu nasıl bir belediyecilik anlayışıdır ki, (tamir veya bakım nedeniyle) planlı olarak yapılacak olan su kesintilerinden bile, belde sakinlerini haberdar etmeyi akıl edememektedir!..

Yarım saat önceden, o “masum” hoparlörlerden su kesintisi yapılacağını duyursalar, insanlar kaplarına biraz su koyar ve  taharet için teyemmüm yapmak zorunda kalmazlardı?..

Belediyesinin kapatılmasına sevinen belde sakini olur mu hiç? Olur tabi…Ataköy beldesinin sakinleri, bu dönem belediye “hizmetleri”nden o derece memnun (!) olmuşlar ki, 59 yıllık belediyelerinin kapatılmasına  ve köylerinin Çaykara İlçesi’ne  mahalle olarak bağlanmasına dahi sevinmişlerdir!…

Bu trajikomik durumu komşularına reva görenler, hiç kuşku yok ki, akla ve mantığa sığmayacak ölçülerde hala AKP’ye destek isteyen Ataköylü hemşerilerimizdir!…

Böylesine acıklı durumlar için eski Türk filmlerinde:”KENDİM ETTİM KENDİM BULDUM” derlermiş…

Komşu köylüler, 12 yıllık AKP iktidarında dişe dokunur bir hizmet alamayan Ataköylüler için, haklı olarak şu yakıştırmayı yapmışlardır: Güya AKP’liler oy istemek için köye geldiklerinde, belde sakinleri kendilerini en iyi şekilde temsil edecek olanları takdim ettikten sonra,”Aynı yolun yolcusuyuz”  şarkısı eşliğinde “Bu köyden AKP’den başka parti oy alamaz” diyerek “Bir dahaki sefere yüzde 100 olacağız inşallah” diyerek, güvence bile vermişlerdi. Ne var ki, son seçimlerde AKP’ye destek ancak yüzde 75’lerde kalınca, parti yöneticileri çok kızmışlar… Köyün ileri gelenlerine: “Hani ne oldu, söz verdiğiniz yüzde yüz desteği tutturamadınız” diye sitemde bulunmuşlardır…Ve ceza olarak da hizmetlerden yararlandırmadılar bizi tabi!… İnşallah bu seçimlerde desteği yüzde 100’e çıkartacağız!.. Bu nedenle Ataköylü AKP’liler olarak çat  kapı  evlere girip çıkıyoruz. Partimize oy toplamaya başladık, bu defa başaracağız İnşallah!?…

Anlayacağınız Ataköyümüz, 12 yılda AKP’ye desteğini, söz verdiği gibi yüzde 75’ten (2) yüzde 100’e çıkartamadığı ele geçirilmiş “paralel devlet” tarafından cezalandırılmıştır…

“Devlet” de haklı, tutamayacağımız sözü vermeyecektik!..

Siyasette söz verilmez,  fikirlerin ve inançların (dini inançların değil tabi) gereği yerine getirilirmiş,  nereden bilebilirdik!?..

Benzer durum Çaykara’nın bütün köyleri için de geçerlidir… Lakin ilçe merkezinde yaşananlar biraz daha göze batacak şekildedir:

Diğer köyleri geçip doğruca ilçeye geliyoruz:

AKP’nin 12 yıllık iktidarında –oydan başka– Çaykara’dan alınanları  biliyor musunuz?..

 SAYIYORUM:

*İlçe’de 3 banka (Ziraat Bankası, İş Bankası ve Halkbank) varken, ikisi kapatılmış, emekli maaşlarını ödemek için sadece Ziraat Bankası bırakılmıştır…

 

*İlçemizde bir mezbaha vardı onu da hayvan sevgisinden (!) olsa gerek, yıktılar…

 

*Düğün salonunu bir yandaşa sattılar…

 

*Fiskobirlik’i kapattılar…

 

*Tarım-Kredi Kooperatifi sizlere ömür, oda yok şimdi…

 

*Askerlik Şubesi’ni Of’a taşıdılar…

 

*Devlet hastanesini sağlık ocağına dönüştürüp, kuşa çevirdiler…

 

*Türk-Telekom’u Of’a götürdüler…

(Oradan da  Lübnan’a gitti, çok şükür!  Şimdi  başbakan ve oğlu Bilal dahil herkes dinleniyor tabi!?)

 

*Kadastro Mahkemesi’ni kapattılar…

 

*Elektrik hizmetlerini Çoruh Elektrik şirketine sattıktan sonra, TEK’in beldelerdeki hizmet binalarını da kapattılar…  Şebekelerin yenilenmemesi ve bakımsızlık yüzünden elektrik kesintileri  o derece arttı ki, aboneler tamir için günlerce beklemek zorunda kalıyorlar…

 

*Bu dönem de Çaykara’nın imtiyazlı mahallesi Kadahor’da yapılan binalar nedense ruhsattan muaf tutulmuşlar. Diğerlerine cezalar adeta yağdırılıyor…

 

*Çaykara Belediyesi’nin başka da bir tek icraatı yokmuş!..(Var diyen buradan ekleme yapabilir, yeterince yerimiz var…)

Vaziyet böyle iken:

ÇAYKARALILAR AKP’Yİ BİR DÖNEM DAHA İKTİDAR YAPMAK İÇİN ADETA YIRTINIYORLAR!..

Onlardan ayrılamam, o yüzden ben de oyumu açıktan ; AKP’ye atıyorum!..

Av.Cemil Can

(1)  http://www.caykaraatakoy.bel.tr/

(2)  http://www.yerelnet.org.tr/belediyeler/belediye.php?belediyeid=126977